22 Haziran 2013 Cumartesi

Yunus Emre

Yunus Emre (1240 - 1321), Büyük bir Bektaşi düşünürüdür. Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü olan mutasavvıf  halk şairidir.


Yaşamı
Hayatı ve şahsiyeti hakkında pek az şey bilinen Yunus Emre, Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmaya ve Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde küçük-büyük Türk Beylikleri'nin kurulmaya başlandığı 13. yüzyıl ortalarından Osmanlı Beyliği'nin kurulmaya başlandığı 14. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış bir şair ve erendir. Yunus Emre, uzun bir süre (kırk yıl) Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhında çile doldurmuş ve dergâha hizmet etmiştir. Yunus'un yaşadığı yıllar, Anadolunun Moğol akın ve yağmalarıyla, iç kavga ve çekişmelerle, siyasi otorite zayıflığıyla, dahası kıtlık ve kuraklıklarla perişan olduğu yıllardır. 13. yy'ın ikinci yarısı, sadece siyasî çekişmelerin değil, çeşitli mezhep ve inançların, batınî ve mutezilî görüşlerin de yoğun bir şekilde yayılmaya başladığı bir dönemdir. Böyle bir ortamda, Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî, Hacı Bektaş-ı Velî, Ahî Evrân-ı Velî gibi ilim ve irfan önderleriyle birlikte Yûnus Emre, aşk ve güzel ahlakla ilgili düşüncelerini, İslam tasavvufunu işleyerek Bektaşiliğin oluşmasında önemli vazifeler yapmıştır. Yûnus Emre, "Risalet-ün Nushiyye" adlı mesnevîsinin sonunda verdiği;
Söze târîh yedi yüz yediydi 
Yûnus cânı bu yolda fidîyidi
beytinden anlaşıldığı kadarıyla H. 707 (M. 1307-8) tarihlerinde hayattadır. Yine, Adnan Erzi tarafından Bayezıd Devlet Kütüphanesi'nde bulunan 7912 numaralı yazmada şu ifadelere rastlanmaktadır:
Müddet-i 'Ömr 82
Sene 720
Bu belgeden anlaşılacağı üzere, Yûnus Emre, H. 648 (M. 1240-1) yılında doğmuş, 82 yıllık bir dünya hayatından sonra H. 720 (M. 1320-1) yılında ölmüştür.

Doğduğu yer konusundaki tartışmalar Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Sarıköy ile Karaman üzerinde yoğunlaşmaktadır. Menakıp nâmelerle şiirlerinden çıkarılan bilgilere göre Babailerden Taptuk Emre'nin dervişidir. Hacı Bektaş ile ilgisi Vilayetname'den kaynaklanmaktadır. Yine şiirlerinden tasavvuf yolunu seçtiği, iyi bir öğrenim gördüğü anlaşılmaktadır. Anadolu kentlerini dolaştığı, Azerbaycan ve Şam'a gittiği, Mevlana'yla görüştüğü de bu bilgiler arasındadır. İşlediği konularla Anadolu'da gelişen edebiyatın en büyük adlarından sayılan Yûnus Emre, yalnız halk ve tekke şiirini değil, divan şiirini de etkiledi. Hece ve aruz vezinleriyle yazdığı şiirlerinde sevgiyi temel aldı. Tasavvufi düşüncesiyle beslenen dizelerinde insanın kendisiyle, nesnelerle, Allah'la olan ilişkilerini işledi, ölüm, doğum, yaşama bağlılık, İlahi adalet, insan sevgisi gibi konuları ele aldı. Çağının düşünüş biçimini ve kültürünü konuşulan dille, yalın, akıcı bir söyleyişle dile getirdi; kendinden önce yetişmiş İran şairlerinin, çağdaşlarının yapıtlarında geçen kavramlara yeni bir öz, yeni bir deyiş kattı. Bu yanıyla tasavvuf düşüncesini, Alevi-Bektaşi inançlarını zenginleştirdi. Kendisi tekke şiirinin Anadolu'daki ilk temsilcilerindendir.

Fikrî ve Edebî Şahsiyeti
Yunus Emre, halk diliyle yazılan tasavvuf edebiyatının en büyük şairidir. Orta Asyada Ahmed Yesevi ile başlayan halk tasavvuf şiiri; Türkistan, Horasan ve Anadolu'da yüz yılı aşan bir gelişimden sonra, en üstün seviyesine Yunus Emre'de varmıştır. Yunus'un duygu ve düşünce âlemini hazırlayan kültürün kaynağında İslam tasavvufu vardır. Yunus'un bilgi ve düşünce âleminde, Onun yaratılış, varlık, yokluk, aşk ve Allah hakkında duygulu ve hummalı zihin yoruşları vardır ki aynı irfan kaynağından beslenir. Yunus, insan olan herkese karşı; fakir, zengin, Hıristiyan ve Müslüman ayrımı yapmayan,72 millete aynı nazarla bakan, engin sevgiyle bağlıdır. Ondaki insan sevgisi, insan'da Allah'tan bir parça, bir cevher bulunduğu inancındandır. (Enel Hak) Yunus, işte bu parçanın bütününe yani Allah'a âşıktır. O'nu gönlünde bilmenin heyecanındadır. Bu heyecanı, Musa Peygamber'in konuştuğu çoban kadar saf bir gönülle duyar; aynı saflıkla söyler. Yeryüzünde ömür boyu vatanından uzak kalmış bir insan hüznüyle Yunus'un Tanrı diyarına karşı sonsuz hasret duyması da bundandır. Yunus, ömrü boyunca böyle bir nostalji ile yanmış, şiirlerine bu yanmanın duygusunu yansıtmıştır. Yunus bu duygu ve bilgiyle olgunlaşıp derinleşen, bazen coşkun, bazen durgun ve her haliyle cana yakın bir derviştir. Yunus Emre'nin şiirlerinden ve menkıbelerinden insan hayalinde canlanan simasının belli başlı çizgileri bunlardır. Yunus; duymuş, düşünmüş, inanmış ve bütün bu duyuş, düşünüş ve inanışlarını büyük bir sadelik ve kolaylıkla şiirleştirmeye muvaffak olmuştur. İslami taassubun, üzerinde durmaktan çekindiği birçok iman meseleleri ile cennet, cehennem, sırat ve benzeri gibi kavramlar, onun en zeki ve en hür düşüncelerine mevzu olmuştur. Şiirlerini, eskilerin, sehl-i mümteni dedikleri, her dilin söyleyemeyeceği bir açıklık ve kolaylıkla terennüm edilmiştir.

Türbesi
Yunus Emre'nin mezarı olduğu iddia edilen pek çok mezar ve türbe vardır. Bunlar; Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Sarıköy; Karaman'da Yunus Emre Camii avlusu; Bursa; Aksaray ili Ortaköy ilçesi'nde; Ünye; Kula'da Emre köyü; Erzurum, Tuzcu(Dutçu) köyü; Isparta'nın Gönen ilçesi; Afyon'un Sandıklı ilçesi; Sivas yakınında bir yol üstü. Ayrıca Tokat'ın Niksar ilçesinde ve Azerbaycan’da Şeki şehrinde de bulunmaktadır.
Ayrıca, mutasavvıf Niyazi Mısri de Yunus Emre'nin mezarının (veya makamının) Limni Adası'nda bulunduğunu ifade etmiştir. Mezarı konusundaki tartışma, Karaman ve Eskişehir'deki türbeler üzerine yoğunlaşmışsa da, Hacı Bektaş ile ilgili menkıbe düşünüldüğünde Eskişehir Sarıköydeki türbenin asıl Yunus Emre türbesi olduğu düşünülebilir.
Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde Karaman ile ilgili olarak "Kirişçi Baba Camii avlusunda Yunus Emre Hazretlerinin merkadi bulunmaktadır" buyurulur. Eskişehir'de türbesi olduğu iddia edilen alanda, 1949 yılında türbe yapılması amaçlı yapılan kazılarda, 15 kişiye ait iskeletler bulunmuştur. Kazı yapılan alanda iskeletlerin yüzeye çok yakın bir noktada bulunması, bölgenin eski bir mezar yeri olduğu konusunda ciddi şüpheler uyandırmıştır. Yunus Emre'nin şiirlerinde bahsi geçen 23 yerleşim birimi isminden 20 tanesinin şu anda Karaman ili sınırları içerisinde bulunan köy, kasaba, ören yeri isimleri ile birebir aynı olması Yunus Emre'nin bugün Karaman olarak adlandırılan ilin sınırları içersindeki bölgede yaşadığı ve öldüğü varsayımını kuvvetlendirmektedir.

"Emre" sözcüğünün anlamı
Anadolu’da farklı halk ozanlarının, aşığın ve dervişin isminde yer alan Emre sözcüğünün (örneğin, Yunus Emre, Taptuk Emre) Türkçede "Âşık" anlamına geldiği dilbilim açısından kesinleşmiş durumdadır. Bu kelimenin İmre kavramı ile bağlantılı olduğu kabul edilmektedir. Türk-Moğol dil bütününde ilaç, ağız, dişilik, işaret bildiren (Am/Em/İm) kökünden türeyen Amramak/Emremek/İmremek fiili âşık olmak demektir ve Emre kelimesi de âşık manası taşır. Amrağ/Amra/Emre dönüşümüne uğramıştır. Anadolu da "imremek" ve "imrenmek" fiilleri bir şeyi çok sevmek, gıpta etmek, aşırı istek duymak manaları taşır.

Eserleri
Divan
Yunus Emre'nin şiirleri bu Divanda toplanmıştır. Şiirler aruz ölçüsüyle ve hece ölçüsüyle yazılmıştır. Fatih nüshası, Nuruosmaniye nüshası, Yahya Efendi nüshası, Kahraman (Karaman?) nüshası, Balıkesir nüshası, Niyazi Mısrî nüshası, Bursa nüshası diye nüsha (kopya)ları bulunmaktadır.
Risaletü'n - Nushiyye
1307'de yazıldığı sanılmaktadır. Eser, mesnevi tarzında yazılmıştır ve 573 beyitten oluşmaktadır. Eser; dinî, tasavvufî, ahlakî bir kitaptır. "Öğütler kitabı" anlamına gelmektedir.

22 Haziran 2013


Alevi Nefesi

4 yorum:

  1. Bir gönül ele getür feragat ol geç otur
    Gönye (Konya) şehrinde yatur ol iki sultan kânı,
    ...
    Yûnus’un bu sözünden sen mâ’nî anlar-ısan
    Konya menâresini göresin bir çuvalduz
    Yûnus Emre Dîvânı’nında Moğolların Anadolu’yu istila etmelerinin izleri de görülmektedir:
    Işkın çeri saldı benüm gönlüm evi ikîimine
    Canumı esîr eyledün n’ider bana yağı Tatar,
    ...
    Ol budakta biter iman, iman bitse gider güman
    Dün gün işüm budur heman nefsüme bir Tatar oldum,
    ...
    Okırsın tasnif kitâb çekersin bunca azâb
    Havf u recâ sende yok öyle ki bir Tatarsın,
    Yûnus’un birçok şehirleri ve illeri dolaştığı hususunda da şiirleri ip ucu vermektedir:
    Gezerem Rum ile Şam’ı yukarı illeri kamu
    Çok istedüm bulamadum şöyle garib bencileyin
    ...
    İndik Rûm’a kışladuk çok hayr ü ser işledük
    Uş bahâr oldı girü göçdük elhamdü lillâh

    Yûnus Emre

    YanıtlaSil
  2. Yûnus’un uzun bir ömür sürdüğü şiirlerinden de anlaşılmaktadır:
    Niceler eydür Yûnus’a kocaldu ışkı kogıl
    Işk bize yenile geldi henüz dahı turvandadur,
    ...
    Aşık Yûnus bu sözi muhâl diye söylemez
    Ma’ni yüzin gösterür bu aşıklar kocası,
    ...
    İki kişi söyleşür Yûnus’ı görem deyü
    Biri eydür ben gördüm bir âşık koca-y-mış,
    ...
    Evlenmiş olduğunu ise şu beyit göstermektedir:
    Bundan dahı virdün bize ol huriyi çift ü halâl
    Andan dahı geçdi arzum azmüm sana kaçmağ içün

    Yûnus Emre

    YanıtlaSil
  3. Bir Kez Gönül Yıktın İse

    Bir kez gönül yıktın ise
    Bu kıldığın namaz değil
    Yetmişiki millet dahi
    Elin yüzün yumaz değil


    Bir gönülü yaptın ise
    Er eteğin tuttun ise
    Bir kez hayır ettin ise
    Binde bir ise az değil

    Yol odur ki doğru vara
    Göz odur ki Hak'kı göre
    Er odur alçakta dura
    Yüceden bakan göz değil

    Erden sana nazar ola
    İçin dışın pür nur ola
    Beli kurtulmuştan ola
    Şol kişi kim gammaz değil

    Yunus bu sözleri çatar
    Sanki balı yağa katar
    Halka matahların satar
    Yükü gevherdir tuz değil

    Yunus Emre

    YanıtlaSil
  4. Gel Gör Beni Aşk Neyledi

    Gönlüm düştü bu sevdaya
    Gel gör beni aşk neyledi
    Başımı verdim kavgaya
    Gel gör beni aşk neyledi

    Ben ağlarım yana yana
    Aşk boyadı beni kana
    Ne akilem ne divane
    Gel gör beni aşk neyledi

    Aşkın beni mest eyledi
    Aldı gönlüm hasta eyledi
    Öldürmeye kast eyledi
    Gel gör beni aşk neyledi

    Gah eserim yeller gibi
    Gah tozarım yollar gibi
    Gah akarım seller gibi
    Gel gör beni aşk neyledi

    Akan sulayın çağlarım
    Dertli yüreğim dağlarım
    Yarim anuben ağlarım
    Gel gör beni aşk neyledi

    Benzim sarı gözlerim yaş
    Bağrım pare cigerim taş
    Halden bilen dertli gardaş
    Gel gör beni aşk neyledi

    Ya elim al kaldır beni
    Ya vaslına erdir beni
    Çok ağladım güldür beni
    Gel gör beni aşk neyledi

    Ben yunusu biçareyim
    Baştan ayağa yareyim
    Aşk elinden avareyim
    Gel gör beni aşk neyledi

    Yunus Emre

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.