Değerli
Alevi Nefesi okurları, bugün sizlere yaşadığı devrin bilgini ve büyük filozofu
olarak tanınan Asıl adı Giyaseddin Ebu’l Feth Bin İbrahim El Hayyam olan Ömer Hayyam’ı tanıtacağız.
İbn-i Sina’dan sonra Doğu’nun yetiştirdiği en büyük bilgin olarak kabul edilen; astronom, bilim adamı, bilgin, filozof ve şair olan Hayyam’ın Matematik, fizik, astronomi ve tıp alanlarında birçok icadı ve önemli eserleri bulunmaktadır. Bunun yanı sıra İran ve doğu edebiyatında rubai türünün kurucusudur. Batı ülkelerinde “Omar Khayyam” adına birçok dernekler kurulmuş ve rubaileri bütün batı dillerine çevrilmiştir.
İbn-i Sina’dan sonra Doğu’nun yetiştirdiği en büyük bilgin olarak kabul edilen; astronom, bilim adamı, bilgin, filozof ve şair olan Hayyam’ın Matematik, fizik, astronomi ve tıp alanlarında birçok icadı ve önemli eserleri bulunmaktadır. Bunun yanı sıra İran ve doğu edebiyatında rubai türünün kurucusudur. Batı ülkelerinde “Omar Khayyam” adına birçok dernekler kurulmuş ve rubaileri bütün batı dillerine çevrilmiştir.
Hayyam
İran’ın Nişabur kentinde bir çadırcının oğlu olarak doğdu. Acem dilinde çadırcı
”Hayyam” anlamına gelen soyadını babasının mesleğinden aldı.
Birçok
bilim adamınca Batıni, Mutezile anlayışlarına dâhil görülür. Evreni anlamak
için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hakim anlayıştan ayrılmış, kendi
içinde yaptığı akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile
dörtlükler halinde dışa aktarmıştır. Hayyam, Rubâileri ile ünlenmiştir.
Rubailerinde,
dünya, var oluş, Allah, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve
insana ilişkin konularda özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü
görülmektedir. Akıl yürütürken ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi
zamanlarda yaşamış toplumların kabul ettiği hiçbir kurala bağlı kalmamış,
kendinden önce yaşayanların insan aklına koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş,
bir anlamda dünyayı, insanı, var oluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu
nedenle de çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşmıştır. Ancak unutmamak
gerekir ki Hayyam'ın yaşadığı dönem, kendisi gibi çağları aşan ve tarihin
gördüğü en büyük düşünürlerden birini yaratacak sosyo-kültürel altyapıya
sahipti. Kendi tarihinin belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam
dünyasında, o dönem felsefenin hak ettiği ilgiyi gördüğüdür.
Selçuklu
saraylarında sentez bir Orta Doğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya
başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir
öğrenim görmüş, felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde
özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir.
Yaşadığı
dönemde daha çok, bilgin olarak ün kazandı. Matematik, fizik, astronomi ve tıp gibi rasyonel ilimler
dışında müzik ve şiirle de yakından ilgilendi. İran’ın, Selçuklular yönetiminde
olduğu dönemde yaşayan Hayyam, Horasan ülkesindeki büyük şehirleri, Belh,
Buhara ve Merv gibi bilim merkezlerini gezdi, Bağdat’a da gitti. Zamanının
hükümdarlarından, özellikle Selçuklu Sultanı Melikşah ve Karahanlı
Şemsülmülk’ten büyük yakınlık gördü. Saraylarına ve meclislerine sık sık konuk
oldu. Residüddin’in “Cami-üt-Tevarih” adlı eserinde anlattığına göre
Nizamülmülk ve Hasan Sabbah, Ömer Hayyam ile okul arkadaşları ve yakın
dosttular. Nizamülmülk, bilgisine çok güvendiği için devlet yönetimi konusunda
kendisine yardımcı olması için Hayyam’dan yardım istedi, ancak o, saray
entrikalarından hayatının sonuna kadar uzak kalmayı yeğlediği için bu teklifi
geri çevirdi. Ayrıca Ömer Hayam, tarihte ilk bilinen savaş karşıtı eylemcidir.
Gerek
kendi yaşadığı dönemde, gerekse sonraki çağlarda yazılan tüm kaynaklarda,
Hayyam’ın çağının tüm bilgilerini edindiği, bilgi alanlarında derin
tartışmalara girdiği, fıkıh, ilahiyat, edebiyat, tarih, fizik ve astronomi
okuttuğu yazılıdır.
Hayyam,
fizik, metafizik, matematik, astronomi ve şiir alanlarında değişik eserler
yazdı. Yazdığı bilimsel içerikli kitaplar arasında İbni Sina’nın Temcid (Yücelme) adlı eserinin yorum ve tercümesi,
cebir ve geometri üzerine, fiziksel bilimler alanında bir özet, varlıkla ilgili
bilgi özeti, oluş ve görüşler, bilgelikler ölçüsü, akıllar bahçesi yer aldı. En
büyük eseri Cebir Risale si’ydi. Matematik bilgisi ve yeteneği zamanın çok
ötesinde olan Ömer Hayyam denklemlerle ilgili başarılı çalışmalar yaptı. Bunun
yanı sıra, binom açılımını ve bu açılımdaki katsayıları da bulan ilk kişiydi.
Hayyam’ın
edebiyat tarihindeki yerini belirleyen, sonraki yüzyıllarda da İslam dünyasının
en büyük şairlerinden biri olarak anılmasına neden olan, yazdığı rubailerdi.
Hayyam, İran ve doğu edebiyatında rubai türünün kurucusuydu. O günlerden bugüne
dilden dile dolaşarak gelen sayısının iki yüz kadar olduğu tahmin edilen
rubaileri, sonraki çağlara da damgasını vuran eserler oldu.
Rubailerini
yazarken oldukça kolay anlaşılan, akıcı ve açık bir dil kullandı. Şiirlerinde
gerçekçiydi. Yaşadıklarını ve gözlemlediklerini olduğu gibi dile getirdi. Ona
göre, en şaşmaz ölçü akıl ve sağduyuydu. İnsanoğlu, gerçeğe ancak akıl yolu ile
ulaşabilirdi.
Şiirlerinde
zamanının haksızlıklarını ve saçmalıklarını ince ve alaycı bir dille yerdi.
Dörtlüklerinin konusunu aşk, şarap, dünya, insan hayatı ve yaşama sevinci gibi
temalardan seçti. İnsan hayatının ana dokularına felsefi bir gözle baktı.
“Horasan’ın
yıldızı; İran’ın ve Irak’ın dâhisi, feylesofların prensi ” şeklinde anıldı.
04
Aralık 1131′de doğduğu yer olan Nişabur’da hayatı sona erdi.
Hayyam,
yaptığı çalışmaların çoğunu kaleme almamıştır, ancak kendisi birçok teori ve
icadın isimsiz kahramanıdır. Örneğin; 21 Mart 1079 yılında tamamladığı, “Celali
Takvimi” olarak bilinen takvim için büyük çaba sarf etmiştir. Güneş yılına göre
düzenlenen bu takvim 5000 yılda bir gün hata verirken, bugün kullandığımız
“Gregoryen takvimi” 3330 yılda bir gün hata vermektedir.
Alevi
Nefesi
Hayyam'ın eserlerinden 18 tanesinin adı bilinmektedir, çeşitli bilim dallarında birçok eser yazmıştır.
YanıtlaSilZiyc-i Melikşahi. (Astronomi ve takvime dair, Melikşah'a ithaf edilmiştir)
Kitabün fi'l Burhan ül Sıhhat-ı Turuk ül Hind. (Geometriye dair)
Risaletün fi Berahin İl Cebr ve Mukabele. (Cebir ve denklemlere dair)
Müşkilat'ül Hisab. (Aritmetiğe dair)
İlm-i Külliyat (Genel prensiplere dair)
Newruzname (Takvim ve yılbaşı tespitine dair)
Risaletün fil İhtiyal li Marifet. (Altın ve gümüşten yapılmış bir cisimde altın ve gümüş miktarının bilinmesine dair. Almanya Gotha kütüphanesinde bir nüshası mevcuttur.)
Risaletün fi Şerhi ma Eşkele min Musaderat(Öklid'in bir probleminin çözülmesi metoduna dair, Hollanda Leiden kütüphanesinde bir nüshası vardır. F. Woepcke fransızcaya çevirmiştir.)
Risaletün fi Vücud (Felsefede ontoloji bahsine dair. Britanya kütüphanesinde bir nüshası mevcuttur.)
Muhtasarun fi't Tabiiyat (Fizik İlmine dair)
Risaletün fi'l Kevn vet Teklif (Felsefeye dair)
Levazim'ül Emkine (Meskûn yerlerin iklimi ve hava değişikliklerine dair)
Fil Cevab Selaseti Mesâil ve fi Keşfil Hicab (Üç meseleye cevap ve alemde zıtlığın zorunlu olduğuna dair)
Mizan'ül Hikem (Pırlantalı eşyaların taşlarını çıkarmadan kıymetini bulmanın yöntemine dair)
Abdurrahman'el Neseviye Cevab (Hak Teâlâ'nın alemleri yaratmasının ve insanları ibadetle yükümlü kılmasının hikmetine dair)
Nizamülmülk (Arkadaşı olan vezirin biyografisi)
Eş'arı bil Arabiyye (Arabça rûbaileri)
Fil Mutayat (İlim prensipleri)
Eğer sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin
YanıtlaSilNe tekkede ne de manastırda eremezsin.
Bir kez olsun sevdin mi bu dünyada
Cennetin de cehennemin de üstündesin.
Omar Hayyam