25 Eylül 1964 yılında Giresun’un Şebinkarahisar ilçesinde dünyaya gelen Erdal Eren, 13 Aralık 1980 tarihinde Askeri cunta tarafından yaşı büyütülerek Ankara’da idam edildi.
Erdal Eren Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisi Sinan Suner’in, 30 Ocak 1980 tarihinde Milliyetçi Hareket Parti'li Bakan Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir tarafından vurularak öldürülmesini protesto etmek için 02 Şubat 1980 günü düzenlenen gösteride 24 kişiyle birlikte gözaltına alındı. Erdal Eren bu gösteri sırasında çıkan çatışmada ölen er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklandı. 19 Mart 1980 tarihinde yargılandı ve idama mahkûm edildi. Cezası Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylandı, 18 yaşından küçük olduğu için, yaşı büyütüldü ve 13 Aralık 1980 tarihinde, Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde infaz edildi.
Ankara Adı Kara
Uçurum çiçekleri derdim de Munzur eteklerinden,
Düştüm uçkunlar gibi nevruz alevlerinden,
Geldim yüzümden bakır çalığı, mahcup acemi
Geldim lehçesi dağ, şifresi yurtsuz ezgilerle
Bu kentte öğrendim dövüşmeyi bilgice
Kadim dostluğu ve ihaneti
Sevmeleri ve hapishaneleri bu kentte
Ankara alnımın ilk çizgisi
Korkarım ıssız kalacak.
Gökte turna dizim dizim
Dinmez yüreğimde sızım
Erdal Eren'i asmışlar
Ağıdını söyler sazım.
Ankara adı kara
Bu yara başka yara
Onyedi yaşındaydı
Kıyılır mı Erdal'a?
Gökyüzünden bize der ki;
Durmasın sevdamın çarkı
Sen ağlama anacığım
Çoğalırız türkü türkü…
Ali Ekber Eren
Ölüm yıldönümünde saygı ile anıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.