23 Eylül 2013 Pazartesi

AABF'den Derviş Tur Açıklaması

Usul erkan bilmez nadan elinden
Usul ağlar, erkan ağlar, yol ağlar.
Bülbülün figanı gonca gülünden
Bülbül ağlar, diken ağlar, gül ağlar. 

Kamil olanların bellidir yeri
Aşk yoluna koydum can ile seri
Hakk'ın didarını görelden beri
Derya ağlar, ırmak ağlar, göl ağlar. 

Şah Hatayi'm neler gelir dilimden
Hakikat kuşağın çözme belinden
Nice özün bilmez derviş elinden
Hırka ağlar, tülbent ağlar, şal ağlar.



Sevgili Canlar,
Aleviler tarih boyunca inançlarını, öğretilerini yaşamak ve geleceğe aktarmak için çok bedeller ödediler. Tüm baskı ve şiddete inat ikrarlarından dönmeden bugünlere geldiler. Ser verdiler ama asla sırlarını vermediler. Tek koşulu Alevileri yok etmek ve asimile etmek üzerine kurgulayan ve tüm imkânlarıyla elinden geleni ardına koymayan şeriatçılara, cemaatçilere, siyası İslam’a karşı dik durarak mücadele ettiler. Ayrıca sadece kişisel menfaatleri ve rantları için ruhlarını satan, Alevileri yok etmek için elinden geleni ardına koymayan yukarda saydığımız çetelere teslim olmuş, biat etmiş, işbirlikçi “hınzır paşalar”, döneklere karşı büyük mücadele verdiler ve bugünlere geldiler. Kendini bilmezler, çıkar ve menfaat düşkünleri, gücün, iktidarın önünde secdeye gelenler her zaman olmuştur, olmaya da devam edeceklerdir. Kendi çıkarlarını, işbirlikçi, hainliklerini Alevi değerleriyle saklayarak toplumu kirletmeye, örgütsel yapıyı dağıtmaya çalışacaklardan, Aleviler ve örgütleri; zaman geçirmeden kendisini kurtarması gerekmektedir.

Bünyemizi bu tür bireylerden temizlemediğimiz sürece, hep hastalıklı, kendisiyle uğraşan, zaman ve güç kaybedenlerden oluruz. Oysaki tarihsel olan bu dönem, Alevilerin varlık ve yokluk mücadelesidir. Yeminli Alevi düşmanı AKP-Fethullah ikilisi, kendini, özünü bilmez, makam, mevki, çıkar düşkünlerini kullanarak, bizleri bölmek, bitirmek için “çakma “Alevi dernek, federasyon ve vakıfları kuruyorlar. Bu teslimiyete, ihanete dur demekten, direnmekten başka yol gözükmemektedir. Bir harekete, bir örgüte en büyük darbe kendi içinde vurulur. Bunu Aleviler Hınzır paşalardan iyi bilir. Kaldı ki; kendi içinde sağlam ve dik durmayan bir hareketin başarılı olması da zaten mümkün değildir.

Verdiği her röportajda; AABF’nin kurucusu ve Alevi Dedesi olduğunu, yıllarca AABF İnanç Kurulu Başkanlığı yaptığını söyleyen Derviş Tur’un, son olarak cemaatin Haber 7’sine yaptığı konuşmayı; Alevi yöneticilerine, kurumlarına hiç sıkılmadan, her türlü iftira, yalan ve karalamalarla hakaret etmesini, asla affedilemez bir ihanet açıklaması olarak görmekteyiz. Gerçek bir Alevi doğrulardan sapmaz, yalan söylemez, iftira atmaz, hele hele vicdanını asla satmaz. Bu mu dur Yol-Erkan? Bu mudur Dedelik? Alevi kurumlarına emek ve gönül vermiş yöneticilerini karalayarak, şeriatçı ve yobazların gözüne girip, bir rant elde edebileceğini mi düşünüyorsun?

Bakın Derviş Tur ne diyor, bildiğimiz İzzettin Doğan ve Alevi düşmanı Fethullah’ın, Alevileri yok etme adına ortaya koydukları; Cami-Cemevi ihanet projesine tepki duyup, sokağa çıkan onurlu insanlar için. ”Yaşanan protestoların inanan ve iman eden, Alevi inancını yaşayan ve yaşatan kişilere yakışmamaktadır. Cami-Cemevi Kültür Merkezi Alevi-Sünni kardeşliğini pekiştiren bir projedir. Protesto için sokağa çıkan canlarımız eski siyasetçilerdir. Bu eski siyasetçilerin çoğu şimdi derneklerimizin, federasyonlarımızın, vakıflarımızın başına geçtiler. Bunlar Alevilerin bugüne kadar gelen hükümetlerle olsun bugünkü hükümetle olsun hiç bir zaman barışık olmasını istemezler. Bugün Alevi toplumu içerisinde siyasetten gelen bir takım insanlarımız Alevi inancının kutsal değerlerine, Cem’ine, ibadetine gelmiyor, hatta Bismillahirrahmanirrahim demiyorlar. Besmeleyi bile kaldırdılar.” Bunlar bir zaman demokrasi havarisi kesildiler. Komünizmi getireceğiz, herkes eşit haklara sahip olacak diyerek birçok Alevi gencini arkalarında sürüklediler.” Bu sözlerin sahibi bir Alevi dedesi olabilir mi? Bu ne kin, bu ne nefret. Bu sözlerin sahibi: Ebu Suud’a selam yollayan Erdoğan’a kul, Alevileri dinsiz olarak gören Fethullah’a mürit olmak anlamına gelmez mi?

Alevilere yönelik bu güne kadar yapılan bütün katliamlar, hakaretler, iftiralar kim ya da kimler tarafından yapıldı? Erdoğan seçim konuşmalarında Alevilere hakaretleri, Sivas davası ile ilgili sözleri, Cemevine cümbüş evi demesi onurunuza dokunmadı mı? Haksızlığın ve adaletsizliğin diz boyu olduğu, gezi direnişinde özgürlük adına sokaklara çıkan insanlara yapılan vahşeti görmez misiniz? Polis şiddeti ile öldürülen ve gözleri kör edilen gençler umurunuzda değil mi? Cemevini basıp, “Bu Alevileri yaşatmayacağız” diye tehdit savuran çetelere söyleyecek sözünüz yok mu? Malatya Sürgü’de yaşananları unuttunuz mu? Okulda, işyerinde, sokakta hatta askerde sırf Alevi olduğu için dövülen, hakarete uğrayanları, öldürülenleri duymaz ve görmez misiniz? Alevi köylerine zorla cami yaptırmak ve zorunlu din dersleri asimilasyon değil midir? Bütün bu sorulara cevabı olan, sorumlu davranan, onurluca sokağa çıkan, direnenler, sizin nazarınızda Alevi olmuyor da, bu zulme yağcılık yapan, methiyeler dizenler mi Alevi oluyor? Bu nasıl vicdan, bu nasıl ahlak?

Aleviler kendilerini hep ilerici, aydın, özgürlükçü olarak tanımlarlar. Eşitlikçi, adaletten ve hakça paylaşımdan yana olduklarını haykırırlar. Halkların kardeşliğini her koşulda savunurlar. Bu değerlere sahip olmak Alevi olmanın gereğidir. Dersim’de, Maraş’ta, Çorum’da, Sivas Madımak’ta, Gazi’de Alevileri katleden zihniyetle yan yana olanlar, işbirliği yapanlar Alevi değerlerine sahip değildir, olmazlar da.

Alevi Yol-Erkanı’na göre; Pir odur ki, talibini irşad ede, derdine çare ola. Talibinin derdine derman, gönlüne sevda, karanlığına ışık ola, bilgi ola, adaletin vicdanı ola.

Derviş Tur’u yaptığı açıklamalarından dolayı kınıyor, AABF ve Alevileri hiçbir şekilde temsil etmediğini kamuoyunun bilgilerine sunuyoruz.

AABF Genel Başkanı - AABF İnanç Kurulu Başkanı
Hüseyin Mat           -        Cafer Kaplan 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.