26 Temmuz 2013 Cuma

Alevilerin Yapması Gerekenler

Alevilik inancı sadece saz çalmak ve semah dönmekten ibaret değildir. Alevilik, derin tarihsel kökleri olan Mezopotamya’nın kadim inançlarındandır. Anadolu’daki tüm inançlarla benzerlik gösteren yanları olmasına karşın diğer inançların hiçbirine benzemeyen yönleri de olan bir inanç biçimidir. Alevilik inancı, yaşamda karşılığı bulunan her şeyi kapsar. Birçok ritüelleri ve ilkeleri vardır. Günümüzde yapılan bazı söyleşi ya da yazılı paylaşımlarda bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde Alevilik inancının içi boşaltılarak anlatılmaya çalışılıyor.

At gözlüğü takmışların, diğerlerine yol göstermesi büyük felaketlere sebep olur ve Alevilik inancına kapanmaz yaralar açar. İnancından soyutlanan insan, yolunu ve yönünü bulamaz. İnsanların inançları ile oynanılmamalı, bilmeyenler ise susmayı öğrenmelidir. Alevilik adına internette ya da başka alanda (dernek, sohbet, gazete, vb.) paylaşımda bulunanlar bu konuda dikkatli olmalıdırlar. Her konuda konuşma ya da yazma gibi bir zorunluluk yok, şayet maddi veya manevi hesaplar (menfaat) yoksa…

Alevileri birleştirmek mi yoksa ayrıştırmak mı istiyoruz, önce buna karar verelim. Alevilik adına yazan, çizenlerin bir çoğu ise tarihsel gerçeklikten uzak, düzmece hikayeler yazıyor. Alevilik hakkında, yol önderi veya tarihçi edasıyla yazarak bilgi kirliliği oluşturuluyor. Tek bir kitap okuyup, onun etkisiyle “işte Alevilik budur” diyenler, Alevi inancına faydadan ziyade büyük zararlar veriyor.

İnsan ilk önce “ben ne yapıyorum”, “kime hizmet ediyorum” diye düşünmeli, sorgulamalı, iyice okumalı, bilmediği yerlerde yol önderlerine veya büyüklerine sorup öğrenmelidir. Bunlarla da yetinmeyip Alevilik hakkında yazılan tüm eserleri incelemeli ve karşılaştırma yapmaya özen göstermelidir.

Gelinen bu noktada ise, maalesef Aleviler hala “Alevilik nedir? Alevilik nereden geldi? Alevilik İslam içi mi, dışı mı? Alevilik Türk inancı mı, Kürt inancı mı?” gibi iç tartışmalarla vakit kaybediyor. Aleviler ilk önce yekvücut devletten hesap sormalı ve gasp edilen haklarını almaya odaklanmalıdır. Sonrasında mutlaka ama mutlaka her bölgeden katılacak olan yol önderleri, mürşit’ler, pir’ler (dede), rayber’ler (rehber), tarihçiler ve akademisyenlerden oluşan bir komisyon toplanmalıdır. Bu komisyon tüm sorulara cevap verecek şekilde detayları tartışarak, fikir birliği sağlanmalı ve Aleviliğin genel bir tanımı yapılmalıdır. Dolayısıyla herkesin kolayca anlayacağı ve benimseyebileceği haliyle Aleviliğe yeni bir vizyon kazandırılmalıdır. Gün ayrışma değil, birleşme günüdür.

Akıl ile…

25 Temmuz 2013

Alevi Nefesi

1 yorum:

  1. Kainatın aynasıyım
    Madem ki ben bir insanım
    Hakk'ın varlık deryasıyım
    Madem ki ben bir insanım

    İnsan Hak'ta Hak insanda
    Ne ararsan var insanda
    Çok marifet var insanda
    Madem ki ben bir insanım

    Bunca temenni dilekler
    Vız gelir çark-ı felekler
    Bana eğilsin melekler
    Mademki ben bir insanım

    Daimiyem harap benim
    Ayaklara turap benim
    Aşk ehline şarap benim
    Madem ki ben bir insanım.

    Aşık Daimi

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.