Alevilik inancı sadece saz
çalmak ve semah dönmekten ibaret değildir. Alevilik, derin tarihsel kökleri
olan Mezopotamya’nın kadim inançlarındandır. Anadolu’daki tüm inançlarla
benzerlik gösteren yanları olmasına karşın diğer inançların hiçbirine
benzemeyen yönleri de olan bir inanç biçimidir. Alevilik inancı, yaşamda
karşılığı bulunan her şeyi kapsar. Birçok ritüelleri ve ilkeleri vardır. Günümüzde
yapılan bazı söyleşi ya da yazılı paylaşımlarda bilinçli veya bilinçsiz bir
şekilde Alevilik inancının içi boşaltılarak anlatılmaya çalışılıyor.
At gözlüğü takmışların,
diğerlerine yol göstermesi büyük felaketlere sebep olur ve Alevilik inancına
kapanmaz yaralar açar. İnancından soyutlanan insan, yolunu ve yönünü bulamaz. İnsanların
inançları ile oynanılmamalı, bilmeyenler ise susmayı öğrenmelidir. Alevilik
adına internette ya da başka alanda (dernek, sohbet, gazete, vb.) paylaşımda
bulunanlar bu konuda dikkatli olmalıdırlar. Her konuda konuşma ya da yazma gibi
bir zorunluluk yok, şayet maddi veya manevi hesaplar (menfaat) yoksa…
Alevileri birleştirmek mi
yoksa ayrıştırmak mı istiyoruz, önce buna karar verelim. Alevilik adına yazan,
çizenlerin bir çoğu ise tarihsel gerçeklikten uzak, düzmece hikayeler yazıyor. Alevilik
hakkında, yol önderi veya tarihçi edasıyla yazarak bilgi kirliliği
oluşturuluyor. Tek bir kitap okuyup, onun etkisiyle “işte Alevilik budur”
diyenler, Alevi inancına faydadan ziyade büyük zararlar veriyor.
İnsan ilk önce “ben ne
yapıyorum”, “kime hizmet ediyorum” diye düşünmeli, sorgulamalı, iyice okumalı,
bilmediği yerlerde yol önderlerine veya büyüklerine sorup öğrenmelidir.
Bunlarla da yetinmeyip Alevilik hakkında yazılan tüm eserleri incelemeli ve
karşılaştırma yapmaya özen göstermelidir.
Gelinen bu noktada ise, maalesef
Aleviler hala “Alevilik nedir? Alevilik nereden geldi? Alevilik İslam içi mi,
dışı mı? Alevilik Türk inancı mı, Kürt inancı mı?” gibi iç tartışmalarla vakit
kaybediyor. Aleviler ilk önce yekvücut devletten hesap sormalı ve gasp edilen haklarını
almaya odaklanmalıdır. Sonrasında mutlaka ama mutlaka her bölgeden katılacak olan
yol önderleri, mürşit’ler, pir’ler (dede), rayber’ler (rehber), tarihçiler ve
akademisyenlerden oluşan bir komisyon toplanmalıdır. Bu komisyon tüm sorulara
cevap verecek şekilde detayları tartışarak, fikir birliği sağlanmalı ve Aleviliğin
genel bir tanımı yapılmalıdır. Dolayısıyla herkesin kolayca anlayacağı ve benimseyebileceği
haliyle Aleviliğe yeni bir vizyon kazandırılmalıdır. Gün ayrışma değil, birleşme
günüdür.
Akıl ile…
25 Temmuz 2013
Kainatın aynasıyım
YanıtlaSilMadem ki ben bir insanım
Hakk'ın varlık deryasıyım
Madem ki ben bir insanım
İnsan Hak'ta Hak insanda
Ne ararsan var insanda
Çok marifet var insanda
Madem ki ben bir insanım
Bunca temenni dilekler
Vız gelir çark-ı felekler
Bana eğilsin melekler
Mademki ben bir insanım
Daimiyem harap benim
Ayaklara turap benim
Aşk ehline şarap benim
Madem ki ben bir insanım.
Aşık Daimi