20 Haziran 2013 Perşembe

Aleviyim Diyorsan

Aleviyim, Bektaşi’yim ya da Kızılbaş’ım diyorsak;
‘Yolda birlik’ ‘Farklılıklarla birlikte dirlik’, ‘Etnik kimlikte çoğulculuk’ ilkelerini benimseyip, Aleviliğin birleştirici ve paylaşımcı ruhunu her zaman ve her yerde yansıtmalıyız. Çünkü ne kadar kendimiz olabilirsek, o denli başkalarıyla bütünleşebiliriz.

 Unutmayalım ki; Haklar eşit olduğunda, halklar kardeş olur.

 20 Haziran 2013

 Alevi Nefesi

1 yorum:

  1. Basına ve Kamuoyuna
    Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Danışma Kurulu Sonuç Bildirgesi
    Derneğimizin 2014 yılı ilk Danışma Kurulu Toplantısı 02. 02. 2014 Pazar günü Ankara’da yapılmıştır. Belirlenen gündem doğrultusunda yapılan görüşme ve tartışmalarda gündem maddelerimizden birisi de “Kültür Bakanlığının 100 Alevi Dedesini Umreye götüreceği” idi.
    Danışma Kurulumuz bu konuya ilişkin aşağıdaki kararı almıştır.
    Aleviler olarak AKP – Cemaat çatışması sonucu “Yeni müttefik” arayışlarının malzemesi ve tarafı olmayacağız.
    Biz Muaviye soylu zihniyeti ve bunun bir türevi olan AKP’yi ezelden beri tanırız. Kutsal değerlerimizle ocak zadelerimizle pirlerimiz ve dedelerimizle uğraşmayın. Bu kapı Hak ve hakikat kapısıdır. Bu kapıdan hırsıza uğursuza yolsuza düzenbaza ne destek çıkar ne de ittifak! Başka kapıya…!!!
    Ayakkabı kutularıyla yolsuzlukla yapılmış ihalelerden aşırılmış paralarla devlet bütçesinin hazinenin paralarıyla ibadet olamaz! Haram para ile yapılan ibadet ibadet değil toluma ve insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur! Bu oyuna alet olanlar Alevilik Yolunun Hak ve hakikatin temsilcisi yürütücüsü piri dedesi olamazlar. Başbakan tarafından 30 Eylül 2013 tarihinde açıklanan “Demokrasi Paketi” Muaviye Soylu zihniyetin ve AKP’nin Alevilere nasıl baktığının açık göstergesidir.
    Diyanet İşleri Başkanlığı Osmanlı Şeyhül İslamı’nı aşan fetvalar vererek adeta hükümet gibi çalışırken AKP’den Alevilere demokratik Hak beklemek Muaviye’nin Şahı Merdan Ali’nin ilim ve irfanıyla irşat olmasını beklemek gibidir.
    “Zorunlu din Dersi” zulmü çocuklarımızın ve eğitim ortamının üzerinde bir işkence olmaya devam ediyor. Cemevlerimiz için “Kızıl Terör yuvası” diyen zavallı zihniyet AKP’de “Milletvekilliği” yapmaya devam ediyor. AKP Hükümeti Cemevlerimizi “Yasak” kabilinde görüyor ve bu uygulamayı dolaylı yollardan devlet personeline bir görev olarak veriyor. Başbakan hemen her konuşmasında nefret suçu işlemeye devam ediyor. İnkar nefret ve şiddeti bir siyasi üslup haline getiren başbakan bizleri ötekileştirmeye devam ediyor.
    Nereden çıktı “100 Alevi Dedesini Umreye götürmek?” Bizim dedelerimiz Necef’e Kerbela’ya giderler ama kendi kazançlarıyla kendi masraflarını kendileri karşılayarak giderler. Alevi İnancında “Umreye gitmek Hacca Gitmek” gibi bir ibadet yoktur. Bu Muaviye oyunu Aleviliği devlet eliyle şekillendirilen İslam’ın içinde eritme oyunudur. Dedelerimizi kişiliksizleştirme çabasıdır. Yoksa “Cami Cemevi iç içe proje” ortağı Hoca Efendinin bir de “Dedelere Hac projesi” mi var?
    Bu “Yüz Dede” kimdir? AKP Hükümeti yetkililerini ve Kültür Bakanı’nı açıklamaya çağırıyoruz!... Bu “Yüz Dede” talipleri ve mürşitleri karşısında yüzü ak olarak durabilecekler mi? Hakkın ve Hakikatin Yol Süreğinde talibine hizmet eden mürşidinden irşat olan dedelerimiz bu Muaviye oyununa gelmeyecek AKP’nin tuzağına düşmeyecektir!...
    Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Danışma Kurulu adına
    Genel Başkan Kemal BÜLBÜL

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.